Devre Mülk Dolandırıcılığı Nedir? Mağdurlar Ne Yapmalıdır? 2022

Devre Mülk Dolandırıcılığı Nedir? Devre Mülk Dolandırıcılığı ile karşılaşan mağdurlar ne yapmalıdır? işte tüm detaylar bu haberimizde.

Son zamanlarda çok sayıda vatandaşlar Devre mülk dolandırıcılığıyla karşı karşıya kalıyorlar. Peki bu mağdurlar böyle bir durumda ne yapmalıdır. Aşağıda sizlere detaylı bir şekilde açıkladık. İşte devre mülk dolandırıcılığıyla karşılaşan vatandaşlar ne yapmalıdır okumaya devam edin.

Devre Mülk Dolandırıcılığı Nedir? Mağdurlar Ne Yapmalıdır?

Devre mülk dolandırıcılığı, ağırlıklı olarak “bedava tatil kazandınız”, “bedava seyahat kazandınız” gibi teşvik edici yöntemler kullanılarak tüketicilerin belirli yerlere davet edilmesi ve iradelerinin sakatlanması sonucu sözleşmeler imzalaması şeklinde gerçekleşmektedir. Tüketici sözleşmeyi imzalayarak sözleşme bedelini peşin öder veya senet ve benzeri belgeleri ibraz eder.

Bu sözleşmelerde satılan ortak arazinin inşaatı tamamlanmadığı için devre mülk genellikle mevcut değildir, ancak sözleşme bedeline ek olarak tüketiciden yıllık bir ödeme talep edilmektedir. Ya da inşaatı tamamlanarak tüketicilere teslim edilen belirli süreli mülkler için düzenlenen tapuların belirli süreli tapu değil, inşaat irtifak hakkı olduğu tespit edilmiştir.

Uygulamada, tüketiciler tarafından imzalanan bu sözleşmeler genellikle kanunla belirlenen resmi gereklilikleri karşılamamakta ve basit bir yazılı biçimde düzenlenmektedir. Bu sorun tek başına sözleşmenin geçersizliğini gerektiren bir sebeptir. Ancak satıcılar, söz konusu kanun ve yönetmelikten doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği konusunda tüketicilere bilgi vermezler. Teşvik yöntemleri kullanılarak bazı mekanlara davet edilen tüketicilere bu davetin içeriği ve amacı hakkında bilgi verilmemektedir. Satıcının sözleşmeden cayma hakkının sona ermesinden önce, ödeme tüketiciden kesilir veya onu borçlu kılan belgeler imzalanır. Bütün bunlar yasalara ve yönetmeliklere aykırıdır.

Devre Mülk Dolandırıcılığı Cayma Hakkı Nasıl Kullanılır?

Devre tatil ve devre mülk sözleşmelerine ilişkin politikalar, Tüketicinin Korunması Yasası ile Devremülk ve Uzun Vadeli Tatil Sözleşmeleri Yönetmelikleri kapsamındadır. Tüketiciler, sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma haklarını kullanabilirler. Ancak bu sürenin başlangıcı bazı durumlarda tüketici yararına ertelenebilir. Bunlar, tüketicinin tam olarak bilgilendirilmediği veya doğru olmadığı durumlardır. Ön bilgilendirme formunun ve sözleşmeden cayma formunun satıcı tarafından sağlanmadığı durumlardır. Her halükarda bu süre, sözleşmeden cayma hakkının sona ermesinden bir yıl sonra sona erer.

Tüketicinin ayni hakka dayalı satıştan cayma hakkının noter aracılığıyla kullanılması gerekir. /p>

Yukarıda belirtildiği gibi, ayni hakların devrini belirleyen sözleşmeler basit bir yazılı şekle sahip olmadığından, kanunla tesis edilen cayma hakkı sona ermiş olsa dahi sözleşmenin feshi için dava açılabilir.

Sözleşme ön ödemeli ise tüketici, devre mülkün devir veya teslim tarihine kadar herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeden cayabilir. Bu durumda satıcı, sözleşme bedelinin %2’sine kadar talep edebilir. Ancak satıcının yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda tüketiciden herhangi bir ödeme kesintisi yapılmaz. Her türlü kredi belgesi, cayma bildiriminin satıcıya ulaşmasından itibaren 90 gün içinde tüketiciye iade edilecek ve geri ödemesi tüketiciye yapılacaktır.

Tüketicinin mağduriyeti nedeniyle Yargıtay, henüz kullanılmayan devre mülkler için cayma hakkının askıya alındığını ve tüketicinin bu hakkından vazgeçerek sözleşmeden cayabileceğini kabul etmiştir.